Tarihçilere göre Yahyalı ilçe sınırlan içerisinde insan yaşamı M.O. 3500 yıllarına kadar dayanmaktadır. Kilikya ile Kapadokya gibi iki önemli merkezin arasında bulunan Yahyalı M.0.2000-1200 yıllarında Hititler, M.O. 1200-700 yılları arasında Frigler sınırlanan dahildir. M.0.500'lii yıllarda Persler, M.0.300'lti yıllarda Büyük İskender hakimiyetine dahil olan Yahyalı, M.O. I. Yüzyılda Roma İmparatorluğu bünyesindedir. Yahyalı merkezi ve civanında çok sayıda tarihi yerleşim alanları kale höyükler, kaleler, kaya mezarlar mevcuttur.
Yahyalı merkezine 5km. mesafede bulunan Aşırlık Kalesi(Kale Höyük) ve Kavak Kalesi(Kale Höyük) höyük olarak tescil edilmişlerdir. Bunların dışında kalan Güney Kale, Gerzile Kalesi Hopur Kalesi(Kızlar Kalesi) iki ana yol üzerinde (askeri ve ticari amaçlı) ve hakim tepe ve yamaçlar üzerinde bina edilmişlerdir. Aladağ ve Köşkderesi yollarına hakim olup yüksek bir zirvede bulunan Suçatı Kalesi de aynı amaç ve özellikleri taşımaktadır. Aşırlık Kalesinde 1986'da tesadüfen çıkartılan İskender Lahiti Kayseri Müzesinde olup, Helenistik doneme(M.Ö.330-30) aittir.
Kontrol, gözetleme ve haberleşme amaçlı müstahkem yapılar(kaleler) Roma imparatorluğu ilk zaman (M.Ö. 100) özelliklerine sahip askeri karakollardır. Konum itibariyle ele geçirilmeleri çok zordur. Blok kara taslar, Horasan harcı benzeri katkı maddesi ile çok sağlam ve dayanıklı olarak inşa edilmişlerdir. 1985'de bölgeyi gezen Prof. Dr. Faruk Sümer ile Prof. Dr. Nejat Diyarbekirli de kalelerin Roma imparatorluğu ilk dönemlerine ait olduğunu belirtmişlerdir. ikisi dışında tescilli olmayan bu yapılar hakkında Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Eski Çağlar Bölümü Başkanı Yrd.Doç. Dr. Hasan Ali Şahin de aynı görüştedir.
Akbaş-I ve Akbaş-II kaya mezarları Frigler dönemi M.O. 1200–700 anıt-mezar özelliklerine sahiptir. Prof. Dr. Tahsin Özgülek ve Prof. Dr. Emin Bilgiç’in eserlerinde verilen bilgi ve resimlerle yapılan karşılaştırma sonucu, Yrd. Doç. Dr. Hasan Ali Şahin ile Tarih Bilim Uzmanı Sami Köşker bu kanıda birleşmişlerdir. Girişi islenmemiş olup, genellikle yüksek sırt ve yamaçlarda bulunan kayadan oyma işlenmiş mağara-mezar özelliğindeki oymalar ise; iç yerleşim itibari ile anıt-mezarlara benzemekte ise de(bir kısmı) daha çok askeri amaçlı kontrol-gözetleme görevi özelliğini taşımaktadırlar. Göynük-Tıras mevkiindeki kaya mezarlar ise obsidienin yumuşak özelliği dolayısıyla kolay oymuşlar, kolayca da tahrip edilmişlerdir.
Akbaş Mevkii'nde bulunan ve Kilise adıyla anılan iki tarihi yapı dikdörtgen silindirik tavanlı olup, Orta Asya Göçebe alaçıklarına benzemektedir. Blok kesme taslardan harçsız ve basit şekilde yapılmışlardır. Giriş dışındaki üç cephe, içeriden ve zeminden 1m. Yükseklikte tereklerden(yatma ve oturma yerleri) oluşmaktadır. Tavana yakin iki köşedeki düzgün oyuklara aydınlatma araçları konmaktadır. Roma Dönemine ait meskenler olması kuvvetle muhtemeldir.
Ayvan Mevkiinde bulunan Keklicek-I ve Keklicek-II kaya mezarları diğer mevcut kaya mezarlarla benzerlik arz etmekle birlikte üzerlerinde bulunan hayvan figürleri ile diğerlerinden ayrılmaktadır. Aynı dönem eserler olması muhtemeldir. Ayrıca Keklicek Tepe denilen noktada bulunan tarihi kalıntılar bu yerin yerleşim alanı olduğuna işarettir. Yahyalı Merkezinde ilçenin kuzey girişindeki Fetullah Mahallesinde bulunan yaklaşık 28.000m2 alanındaki hoyuk sit alam olarak tescilli olup, tapusu Yahyalı Belediyesindedir.Rivayetlere göre bu höyüğün bir yer altı şehri olabileceği söylenmektedir. Höyük hakkındahiçbir bilgi mevcut değildir. Ancak gerekli kazı çalışmaları yapılarak bu yerin esrarının çözülmesi gereklidir.
Ağcaşar Köyü hudutları içerisindeki iğdecik Bölgesinde bulunan çok sayıda Tümülüsseklindeki yapılar ile mezar ve yerleşim alam seklindeki kalıntılar bu bölgenin çok eski cağlara ait bir yerleşim merkezi olduğuna işarettir. iğdecik Bölgesi, Akbaş, İnbaşı, Göynük veGökoluk Mevkilerinin toplu yaşam alanları olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır. Gökoluk Mevkii'ndeki işlemeli çeşme, sütunlar ve üzerinde haç işareti bulunan sunaklar(üzerindeki oyukta kurban kani toplanan kare biçimindeki blok taş) Roma İmparatorluğu ilk dönemlerine ait özellikler taşımaktadır(Roma imparatorluğu M.S.30 yılında Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul etmiştir). İnbaşı Mevkiinde (Zebil Mağarası üstü) bulunan sütunlar ve sunaklar üzerinde yapılan incelemede de aynı özellikleri görmek mümkündür. Dolayısıyla İnbaşı Harabeleri diye bilinen bu eserler de muhtemelen Roma imparatorluğu ilk dönemlerine ait eserlerdir.
Çamlıca Köyü içerisinde bulunan Faraşa Kalesi ve Meryem Ana Hamamı da ilgintarihi eserlerden olup, muhtemelen bu eserler de Roma imparatorluğu dönemine aittir.Çamlıca köyü(Faraşa) Roma Döneminde bir sanayi kenti olup, yakın tarihe kadar bu yerdedemir ürünlerinin(kazma, kürek, vs.) işlendiği bilinmektedir. Yahyalı merkezinde Selçuklular dönemine ait (1100-1150) Seydi Ali Türbesi de tarihieserlerdendir. Türbe tamamen Selçuklu mimari özelliği taşımaktadır. Yahyalı çevresinde hemen her bölgede tarihi sayılabilecek yapı ve kalıntılara rastlamak mümkündür. Ancak bu tarihi eserlerle ilgili bu güne kadar hiçbir ilmi çalışma yapılmamış lmasından dolayı bu eserlerle ilgili net bilgiler elde edilememiştir. Mutlaka ilmi çalışmalar yapılmalıdır.